İçtihatlar
YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E. 2014/22750 K. 2015/35869
T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/22750
K. 2015/35869
T. 17.12.2015
DAVA : Davacı, ihbar tazminatı ile ücret, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : A-) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; davacının davalı iş yerinde 06.09.2011 - 30.04.2012 tarihleri arasında çalıştığını, davalı şirketin toki bünyesinde taşeron olarak Ç.Devlet Hastanesi inşaatının yapımını üstlendiğini, iş akdinin 30.04.2012 tarihinde iş veren A. İnş. Elekt. Ür. Mad. Kuyum. İth,İhr.San. ve Tic. Ltd.Şti. tarafından herhangi bir gerekçe gösterilmeden feshedildiğini, davalının işten çıkışını 19.03.2012 tarihi olarak bildirildiğini, aylık net ücretinin 31.12.2011 tarihine kadar 950,00 TL olduğunu, bu tarihten sonra 1.050.00 TL olarak ödendiğini, davacıya Eylül ayında asgari ücret miktarı kadar ücret ödenmesi yapıldığını, bir daha ödeme yapılmadığını, davacının haftanın 6 günü 08.00 - 18.00 saatleri arasında çalıştığını, hafta da 3 gün saat 21.00 e kadar çalışmasının sürdüğünü, ayda 3 pazar günü 08.00 - 17.00 saatleri arasında çalıştığını iddia ederek; ihbar tazminatı, ücret alacağı ve fazla çalışma ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B-) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı A. İnş. Elektr. Ür. Mad. Kuyum. Ith. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Vekili özetle; yetkili mahkemenin Ankara iş mahkemesi olduğunu, davacının şirket bünyesinde 09.09.2011 - 19.03.2012 tarihleri arasında çalıştığını, davacının çalışma saatlerinin 08.00 - 17.00 saatleri arasında olduğunu, haftalık 45 saati aşan çalışmasının bulunmadığını, davacının mevduat faizi talebinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı TC B. T.K. İdaresi Başkanlığı vekili özetle; yetkili mahkemenin Ankara İş Mahkemesi olduğunu, Yargıtayın yerleşik içtihatlarında işin bütünüyle devri durumunda veya anahtar teslimi ile ihalenin bütünü ile verilmesi durumunda işi devreden kişinin işverenlik sıfatının kalmayacağı 4857 Sayılı iş kanunun 2. maddesi anlamında alt-üst iş veren ilişkisinin olamayacağının kabul edildiğini, dosyadaki bilgi ve belgelerden davalı idarenin işin tamamını ihale yolu ile verdiğini, davalı idarenin kontrol ve yetkisinin projenin gereği gibi uygulanıp uygulanmadığını denetlemek amacına yönelik olduğunu, iş kanunun 36. maddesi gereğince ücreti ödenmeyen işçinin başvurusu üzerine ücretleri ödenmeyen varsa müteahhitten veya taşerondan istenecek bordrolara göre bu ücretlerin hak edişlerden ödeneceğini, yine ücret alacağı olan işçilerin her hak ediş dönemi için olan ücret alacaklarının 3 aylık tutarından fazlası hakkında idareye herhangi bir sorumluluğun düşmeyeceğini, yapım işleri şartnamesinin 35. maddesinin 3. fıkrası ve devamında benzer hükmün yer aldığını, davalı idarenin 4857 Sayılı Kanun'un 36. maddesinde belirtildiği üzere 10.10.2011 tarihli tutanak ile hazırlayarak şantiyenin görünür bir yerine asıldığını, bu tutanak ile diğer davalı A.İnş. Elekt. Ür. Mad. Kuyum. İth,İhr.San. ve Tic. Ltd.Şti den alacağı bulunan işçilerin başvuru yapmalarına dair ilan yapıldığını, ancak 3 ilan sonrası da başvurunun olmadığını, söz konusu tutanakların yüklenici firma müşavir firma ve işçi temsilcisi tarafından imzalandığını, idarenin üzerine düşen yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdiğini, 3 aylık ücret dışındaki konularda sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, idarenin yasal yükümlülüklerini yerine getirmesinden dolayı ücret alacağından da sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir
C-) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının alacakları açısından davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesi ile ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti ile ücret alacaklarının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D-) Temyiz:
Kararı, davalılar temyiz etmiştir.
E-) Gerekçe:
1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı şirket vekilinin tüm, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
2-)Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davalı T.'nin işçi alacaklarından sorumluluğu boyutundadır. 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 36. maddesinde, “Genel ve katma bütçeli dairelerle mahalli idareler veya kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar; asıl işverenler müteahhide verdikleri her türlü bina, köprü, hat ve yol inşası gibi yapım ve onarım işlerinde çalışan işçilerden müteahhit veya taşeronlarca ücretleri ödenmeyenlerin bulunup bulunmadığının kontrolü, ya da ücreti ödenmeyen işçinin başvurusu üzerine, ücretleri ödenmeyen varsa müteahhitten veya taşeronlardan istenecek bordrolara göre bu ücretleri bunların hakedişlerinden öderler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Bu düzenlemeye göre ihale makamı, işçi ücretlerinin ödenip ödenmediğini kontrol etmek durumundadır. Yapılacak olan kontrol ya da işçinin başvurusu üzerine ödenmeyen ücretlerin bulunduğunun tespit edilmesi halinde, belli şartlarla ihale makamının sorumluluğu söz konusu olur. İhale makamının yapmış olduğu ilan üzerine işçilerin başvuruda bulunmamış olmaları, kamu kurumunun anılan madde kapsamındaki sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.
Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise işçilerin her hak ediş dönemi için olan ücret alacaklarının üç aylık tutarından fazlası hakkında adı geçen idarelere herhangi bir sorumluluk düşmeyeceği öngörülmüştür. Maddede sözü edilen ücret her hak ediş dönemi için “son üç aylık temel ücret” olarak değerlendirilmelidir. Yine ihale makamının ihbar ve kıdem tazminatı ile kullandırılmayan izinler sebebiyle herhangi bir sorumluluğu söz konusu değildir.
İhale makamı olan kamu kurumunun, her hak ediş dönemine dair son üç aylık ücretten sorumluluğu, kanundan doğan bir sorumluluktur. Çünkü; T.K. İdaresi ihale suretiyle işverdiği diğer davalının işçilerine ücretlerini ödeyip ödendiğini, yapılan ödemeleri gösteren ücret bordroları örneklerini muhafaza etmek zorundadır.
Somut uyuşmazlıkta, davalılardan T.'nin ihale makamı olarak ihale ettiği hastane inşaatının davalılardan A. Şti.'ne verildiği, sözleşme ve kayıtlar incelendiğinde inşaat işinin bütün olarak anahtar teslimi şeklinde ihale edildiği, işin anahtar teslimi götürü bedel usulü ile ihalesi halinde ihaleyi alan şirket ile ihale makamı arasında asıl-alt işveren ilişkisi ve buna dayalı sorumluluk oluşmayacağı, davalılardan T. 17.12.2015açısından diğer davalı arasında asıl alt işveren ilişkisi bulunmadığı anlaşılmıştır.
Ancak davalı T. 17.12.20154857 Sayılı Kanun'un 36. maddesi uyarınca, işçi ücretlerinin ödenip ödenmediğini kontrol etmek durumundadır. Bu sebeple davalı T. 17.12.2015açısından davacı işçinin hak ediş dönemine göre son üç aylık ücreti hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır. Dosyada bulunan belgelerden idarenin şantiyede gerekli ilanları yapıp tutanak düzenlediği ve ihale makamı olduğu dikkate alınarak ücret alacağı yönünden üç aylık ücret tutarında sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde tüm ücret alacağından ve diğer alacaklardan sorumlu tutulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde ilgililere iadesine, 17.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.