İçtihatlar

YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ E. 2016/3664 K. 2016/4278

T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2016/3664

K. 2016/4278

T. 17.10.2016

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik sebebiyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taraf iş bedelinin tahsili istemiyle başlattığı icra takibine, davalının itiraz etttiğini ileri sürerek itirazın iptâli ile takibin devamı ve inkâr tazminatı isteminde bulunmuş, mahkemece, davanın kısmen kabulüyle 23.198,21 TL üzerinden itirazın iptâli ile takibin devamına ve % 20 icra inkâr tazminatına hükmedilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz olunmuştur.

1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları reddolunmalıdır.

2-)Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu tartışmasız olup, davacı alt yüklenici, davalı ise yüklenicidir. Dava dışı iş sahibi TOKİ ile davalı yüklenici arasında imzalanan 06.03.2012 tarihli ana sözleşme uyarınca yapılacak olan 600 yataklı hastane inşaatının bir kısım işlerinin yapımının davalı tarafından üstlenildiğini, bu işin davacı tarafın alt yüklenici tarafından gerçekleştirileceğinin 23.04.2012 tarihli sözleşmeyle kararlaştırıldığını, 02.07.2012-31.12.2012 tarih aralığında ticari ilişki sebebiyle 65.933,87 TL alacakları olmasına karşın, davalı tarafından ödeme yapılmadığını, bu miktar için başlatılan takibe de itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptâlini istemiştir. Davalı vekili ise taraflar arasında aktedilen sözleşme uyarınca ödeme emrinin tebliği üzerine kayıtların incelenmesinde davalının 580,00 TL alacaklı olduğunun, bunun dışında borçları olmadığının saptandığını, davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüyle 23.198,21 TL üzerinden itirazın iptâline karar verilmiştir. Davacı alt yüklenici ile davalı

yüklenici arasında yazılı eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu tartışmasızdır. Yazılı sözleşme ilişkisi kurulduğuna göre, kanuna aykırı olmamak kaydıyla imzalanan sözleşme hükümleri tarafları bağlar. Bu sebeple imzalanan sözleşmenin 12. maddesinin irdelenmesi gerekir. Sözleşmenin 12. maddesinde, hakediş ödemelerinin ne şekilde yapılacağı düzenlenmiş olup, 2. paragrafında alt yüklenici davacının 1 ay önceki işçi ücretlerini ve bunlara dair sigorta primlerini ödediğinin kanıtlaması halinde hakedişlerin ödcneceği, aksi halde, bu hususun yerine getirilememesi durumunda ödemenin durdurulacağı kararlaştırıldığından davacının talep etmiş olduğu ödemenin geç yapılmasından kaynaklanan faiz alacağına dair talebinin reddi gerekirken, kabulü doğru olmadığı gibi, icra takibinden sonra davalı tarafından davacı taşerona yapılan ve dosyada dekontu da bulunan 810,00 TL 'lik ödemenin de gözönüne alınmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan İİK'nın 67/II. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına hükmolunabilmesi için davalı borçlunun haksızlığının yanında alacağın likid (hesaplanabilir) olması gerekir. Oysa alacak yargılamayı gerektirdiği gibi hesaplamayı da gerektirmektedir. Diğer bir deyişle alacak likid olmayıp, İİK'nın 67/II. maddesindeki koşullar oluşmamıştır. Bu istemin de reddi gerekirken, istemin kötüniyet tazminatı olarak vasıflandırılarak kabul edilen alacak üzerinden % 20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesi de doğru olmamıştır.

Karar açıklanan sebeplerle bozulmalıdır.

SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödenen temyiz peşin harcının istenmesi halinde temyiz eden davalıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.